AŞI OLAYIM MI, OLMAYAYIM MI?

Dişim çürümüş dişçiye gideyim mi, gitmeyeyim mi?

Bacağım kırıldı, hastaneye gideyim mi gitmeyeyim mi?

Doğurmak üzereyim, hastane veya ebe isteyim mi istemeyim mi (ya da bizim herife mi güveneyim)?

Olmam derken Covid-19 olmuşum, nefes alamıyorum, hastaneye gideyim mi gitmeyeyim mi?

Aslında bunların hepsine yanıt olarak belki “sen bilirsin, karar senin” diyebiliriz ama esasen hiçbiri için verilecek karar o kadar da “sana bağlı” değil, başkalarının hayatını da etkiliyor.

Diş ağrısını sırf sen çekmeyeceksin, evde senin yakarışına maruz kalanlar, seninle uykusuz kalanlar, işyerinde senin işlerini üstlenen da çekecek.

Kırık bacağından dolayı yine yakarışını çekenler, seni her yere taşımak zorunda kalan, kemikler yanlış kaynadı diye seni hastanelere taşımak zorunda kalacak olanlar var.

Ya bebeğin sağlığı? Baba’yı vs unut ya bebeğin sağlığı?

Peki ya Covid-19 örneği? Doğrusu aşı olmamayı diretip ondan sonra Covid-19 olduysan bence hastaneye gitme, zira başkalarının ihtiyacı olan hastane yataklarını kendi akılsızlığın ve düşüncesizliğin nedeniyle gasp etmiş olacaksın (yok böyle bir durumda yine de gidin, sizin akılsızlığınıza ben tehlikeli bir mantık yürüterek akılsızlık eklemek niyetinde değilim!). 

Tüm bunlarda herhalde demek istediğimi anladınız.

AŞI OLUN, AKILSIZ OLMAYIN!!  EMİN DEĞİLSENİZ VEYA RİSKİ OLABİLECEK BİR DURUMUNUZ VARSA DOKTORA DANIŞIN. SORULARINIZ ODOKTORLARA SORUN, INTERNETTEKİ OYUNCULARA AKLINIZI KAPTIRMAYIN (buna bazı kilise ve önderleri dahil).

Çoğu kilise önderi insanların huyunu suyunu anlamakta, onlara bu alanlarda yardımcı olmakta zorlanırken aniden nasıl tıp uzmanı olabiliyor ki? Ya da bunu onlardan nasıl bekleyebiliriz? 

Tıp uzmanları, yerli ve yabancı, “aşı olun” diyor. Biz eşimle çekinmeden ‘hiçten iyidir’ diye ilk aşıları (Çin – Sinovac) olduk. Ek olarak BioNtech aşısı olma fırsatı çıkınca ben danışmak için kalp doktoruma gittim (zira 3 yıl önce dörtlü by-pass ameliyatı olmuştum – tabii ameliyat olmayı red edip aniden gidiverme olasılığı ile de yaşayabilirdim ;). Bana yanıttı şu oldu: “Çok ama çok az bir enfeksiyon riski var deniliyor ama bu çok ender. Aşı olunmaması durumda Covid-19’a yakalanma ile gelen enfeksiyon riski binlerce kat daha fazla ve korkunç akibetler doğurabiliyor. Biz hastanede bunu sürekli görüyoruz. Ben aşı oldum, hiç çekinmeyin ve mutlaka ama mutlaka bu aşıyı olun.” 

Batı dünyasının bir çok devlet ve akademik kuruluşlarının aşı konusunda insanları kandırma riski yok denecek kadar az. O riski kimse alamaz, son derece ciddi araştırmalar ve denetlemeler yapılıyor. Milyonlarca insanın hayatını riske atmazlar, atamazlar. Başarısız sayılmamak, bir damla bile oy kaybetmemek için çırpınan devletlerden bahsediyoruz. 

Hadi tüm bunlar bir kenara (bilim nasıl bir kenara atılabilinirse), nerede Tanrı’nın “bilge olmak”, “komşunu kendin gibi sevmek”, “iyi olanı seçmek”, “alçakgönüllü olmak” gibi bize öğrettikleri. 

Evet her birimizin seçme hakkı var (ama Rab’bin dediği gibi her şey yararlı değil), ama “aşı olmam, maske takmam” diyen kişinin beni ve diğer ‘komşuları’ riske sokma hakkı yok. Bir İnanlı bunu kavrayamadıysa Tanrı’yı ve ilkelerini anlamamıştır. İsa Roma’ya vergi vermek zorunda değildi (geliri bile yoktu ki) ama insanlara örnek olmak ve o insanların başına gereksiz sorunlar yaratmamak için vergi ödemeyi seçti. (Bkz – Matta 17:24-27)

Bazıları işine geldiğinde “Yönetimlere  bağlı kalın” der, peki şimdi yönetimler “aşı olun” diyor, hadi bakalım. Romalılar 13’ün içinden cımbızla ayet seçmeyelim, tümünü okuyup Tanrı’nın yüreğini kavrayalım. 

Tanrı rızası için başta Amerika olmak üzere bazı kiliselerin ne olduğu belirsiz (aslında belli de konumuz değil) ‘kişisel haklar’ akılsızlıklarına kendimizi kaptırmayalım (akılsız sözünü beğenmediyseniz lütfen Pavlus’un Galatyalılara sarf ettiği söze bakınız). 

Herkes imanına göre diyebiliriz, ama bu ‘iman’ kararı başkalarını da etkiliyorsa o karar o kadar da ‘kişisel’ değil. Dahası bu size has iman gücünü başkalarına empoze edemez, başkalarını riske atamazsınız. Aşı olmam diyen binlerce insan Covid nedeniyle hastaneleri doldurmuş durumda ve yüzlercesi öldü. Siz bilmişliğinizle buna neden olmaya razı mısınız?

Ben değilim. Rab’bin önünde “bilmediklerim hakkında zırvaladım, doğru danışmanlıklara kulak asmadım, başkalarının acı çekmesine hatta belki ölümlerine neden oldum, kusura bakma” mı diyeceğim? Hayır, hiç öyle bir niyetim yok. Tersine “Rab kendimin, sevdiklerimin ve diğer insanların ortak sağlığı, iyiliği için, her noktasını tam anlamadıysam da, iyi olanı yapmayı seçtim” demek istiyorum.

Garip korkulara dayanarak kararlar vermeyin. 

Eski Ahit’den çok ilginç bazı ayetlerle sizi baş başa bırakayım. Yeşaya 8:11-13  

RAB beni halkın tuttuğu yoldan gitmeme konusunda şiddetle uyararak şöyle dedi: “Onların entrika dediği her şeye siz entrika demeyin;
Onların korktuğundan korkmayın, yılmayın.

Her Şeye Egemen RABbi kutsal sayın. Korkunuz, yılgınız Ondan olsun.”

Sonuçta sevgili kardeşler:

AŞI OLUN, AKILSIZ OLMAYIN!!  EMİN DEĞİLSENİZ VEYA RİSKİ OLABİLECEK BİR DURUMUNUZ VARSA DOKTORA DANIŞIN.