Düşünebiliyor musunuz, bu resimdeki ve benzeri binler, yüzbinlerce bahçe ile dolu bir ülke? Hatta her evin arkasında, çevresinde. Mümkün mü? Tabii ki mümkün. Sonuçta fotoğraftaki bir başka ülkede bir evin bahçesi, öyle milyarderlerin filan da değil. Seçim o ülkedeki insanların seçimi, beton mu bahçe mi?
İçimde her zaman bir bahçe özlemi var ama şu ana dek yaşamımın neredeyse tümü, ülkemizdeki çoğu kişi gibi bahçesiz beton yığınları arasında geçti. Nasıl istemez ki insan doğanın güzelliğini, getirdiği esenliği, getirdiği ümidi.
Halbuki Tanrı ilk yaratılışta insanı yarattığında o insanlar için bir bahçe dikip onları o bahçenin içine koydu. Tanrı sevgi ve sevinçle yarattıkları için bir bahçe “dikti”. Anlaşılan sadece ‘ol’ dedi ile olmadı. “Dikti – yetiştirdi”, uğraştı. İçinde güzellik bulacakları, yaşayabilecekleri bir yer yarattı, bundan zevk aldı.
“RAB Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem’i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi.” (Yaratılış 2:8-9)
Ve biz betonu seçtik!!!
Belki bendeki o bahçeye geri dönebilmek özlemidir. Sanırım bir çoğumuzda da aynı özlem var. Adem ve Havva bahçeden atıldıktan sonra eminim tek istekleri geri dönmekti. İyi Yaratan ve güzel yaratılanlar ile tekrar birlikte olabilmek. Ah o boş pişmanlıklar.
Ama iyi Tanrı dünyada doğruların da eğrilin de üzerine yağmurunu yağdırırken (Matta 5:45) bahçelerle ve tüm yaratılışla kim olduğunu, bizi nereye götürmek istediğini hatırlatıyor.
İsa çarmıhtan hemen önce bahçede dua ederken, bu bahçede kalabilmek için değil o bahçede olması gereken bizler için kanlı terler döküyordu. Bizler halen uyurken.
Bahçenin serinliğinde uyumak yerine betonlara sarılıp boğucu havasızlıklarını tercih ediyoruz. Para ve güç getiren betonu, sevgi ve esenlik getiren bahçeye tercih ediyoruz. İsa’nın öğrencisiyim deyip güç ve para peşinde koşanlar betoncudur, bahçeleri sevmezler. Bahçeyi sevmeyen, bahçeye dönmeyi neden bekler ki.
Ama ben geçici bir süre de olsa resimdeki bahçede çapaladım, çabaladım; İsa’nın bahçe kapısını ebedi olarak açtığını ve o muhteşem bahçeye geri dönüşün olacağının esenliği ile.