İman garantileri olmayan insanlar ne olacak?
Ünlü Yuhanna 3:16-19 ayetleri ile insanın hangi safhalarda yargılandığına açıklık getirmeye çalışarak başlayalım:
“16 Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, Ona iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. 17 Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya Onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. 18 Ona iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrının biricik Oğlunun adına iman etmemiştir. 19 Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.”
‘Zaten yargılanmıştır’ sözleri, herkes için taa Yaratılış’tan beri geçerli. Yani ‘ben iman etmiyorum’ demek ile gelen bir yargı değil, baştan beri var olan bir yargı. Yaratılış kitabında (3. bölüm), günah nedeniyle insanoğlunun Tanrı’nın yanından, bahçeden atılması yargılamaydı. Yani o andan itibaren zaten yargılanmıştık.
Yuhanna 3:18’deki sözler, İsa’ya iman etmemenin bizi baştan gelen, ‘zaten’ var olan yargı yerinde bıraktığını söylüyor. Yeni bir yargılama değildir. Nitekim 17. ayette “Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi”sözleri var olan bir tutsaklıktan (yargıdan) kurtulmaya değiniyor.
19. ayet ve Yuhanna 1:9-13 de bulunan ‘tanımamak, kabul etmemek’ sözleri, var olan bir durumu vurguluyor. Bu var olan durum, karanlıkta kalmayı seçmek ile o karanlık üzerindeki yargının altında kalmayı seçmektir.
Şöyle düşünebiliriz: kuyunun dibindesin ve sana yukarıdan bir ip indiriliyor, ipe tutunursan yukarı çekilip çıkarılırsın, ipe güvenmez ve tutunmazsan kuyunun dibinde kalırsın.
Kuyunun dibinde olup iman ipine sarılmamış insanlara ne olacak?
Kanımca yargı konusunu en net anlatan ayetleri Romalılar 2:1-16’da bulabiliriz. Mutlaka okuyun, hatta şu anda durup bir okuyun lütfen.
Yukarıdaki sorumuza yanıt özellikle 12-16 ayetleri arasında bulunuyor. Herkes yargılanacak. İnanan ve inanmayan (Yahudi olan ve olmayan), bilen bilmeyen, herkes ve de ayrım olmayacak. Eylemlerimiz bizi ele veriyor ve vicdanlarımız da tanıklarımızdır. Mesele Hristiyan/İsevi etiketlerimiz değil. İsa’nın Romalı yüzbaşı için “İsrail de bile böyle iman görmedim” (Luka 7:9) sözlerini anımsayın.
Hepimizin yargısı İsa’dan geçecek, 16. ayet “Yaydığım Müjdeye göre Tanrı’nın, insanları gizlice yaptıkları şeylerden ötürü İsa Mesih aracılığıyla yargılayacağı gün böyle olacaktır.”
Burada durup Tanrı’nın (dolayısı ile İsa’nın) yargı ve merhamet konularında karakterine, yüreğine bakmamız gerek. Bu detaylı bir çalışma değil ama bir kaç ayette sanırım bir şeyler keşfedebiliriz:
İsa çarmıhta: “Baba onları bağışla çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.” (Luka 23:34)
Tanrı: “Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, acıdığıma acıyacağım.” (Rom. 9:15)
“Merhamet yargıya galip gelir.” (Yakup 2:13)
“Kurtarış, tahtta oturan Tanrımıza ve Kuzu’ya özgüdür!” (Vahiy 7:10)
“Aldanmayın, Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer.” (Galatyalılar 6:7)
“Bundan böyle Rab’be ait olarak ölenlere ne mutlu!……Uğraşlarından dinlenecekler. Çünkü yaptıkları onları izleyecek.” (Vahiy 14:13)
“Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımıza özgüdür. Çünkü O’nun yargıları doğru ve adildir.” (Vahiy 19:1-2)
Sonuçlar (unutmayın bunlar benim anlayabildiklerimin yorumudur):
1- İnsanlık için 2 temel yargı var, biri başlangıçta (Yaratılış 3) günah ile gelen yargı. Diğeri ise dünyanın sonunda Yeni Yaratılış’da yerimizi alma ile ilgili kurtuluş yargısı. Tabii bu iki yargı birbiri ile bağlantılı.
2- Dünyanın sonundaki yargı sanki 2 seviyeli gözüküyor (sınırlı anlayışımızla buna seviye diyorum – yapısını kavramamız zor). İşlerin yargısı ve imanın yargısı – bize bunlar ayrı gözükse de belki birdirler. O gün anlayacağız.
3- İsa’ya yürekten iman edenler İsa aracılığı ile iman yargısından azledilip sonsuz yaşama kavuşacak ancak bu kişilerin işleri yargılanacak.
Belki şöyle hayal edebiliriz, Tanrı’nın yargı tahtı önündeyiz ve ismimiz çağrılıyor, İsa “Baba bu benim ödediğimi bedeli kabul eden, bana yürekten iman edenlerden, ben izleyenlerden, kanımın altında” diyor. Sıralamasını ve nasıl olacağınız tabii bilmiyorum ama ayetlere bakılırsa buna şu da ekleniyor: “Tamam ama adaletin parçası olarak işlerine bir bakalım”. İşlerimiz ateşten geçecek zira seçim ve eylemlerimizden sorumluyuz. Belki de Tanrı’nın Egemenliğine giremeyecek işlerin yok edilmesi gerekiyor, göksel kuralları kim bilir. Lütuf, işlerimiz ortaya dökülmeyecek demek değildir. Tersine lütuf işlerimizin ortaya dökülmesine rağmen işler.
4- İman garantisi olmayanlar da yargıdan geçecek. Eğer yargılanacaklarsa, bu gruptakiler için kesin kurtulamazlar diyemeyiz. Önceden hesapları kesildiyse, kurtulma şansları yoksa o zaman yargılamak niye? Yargılamak çok anlamsız olurdu, veya Tanrı ya çok acımasız ya da ne yaptığını bilmiyor olurdu – ki böyle olmadığını biliyoruz. Tanrı’nın bu insanlar için kararları sadece ve sadece Tanrı’yı ilgilendirir. Adaleti ve merhameti nasıl kullanacağını O bilir ve bunun nasıl işlediğini ancak o zaman anlayacağız; ve de eminim hayran kalacağız.
Sonuçta “Kim Kurtulur?” sorusuna yanıtta bir bakıma dönüp dolaşıp en başta yazdığıma geliyoruz: SANA NE
İnsanları biz yaratmadık, neler yaşadıklarını, nelerden geçtiklerini, yüreklerini bilmiyoruz. Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın adaleti elden bırakmadığını ama hep merhametten yana olduğunu görüyoruz. Adaleti ve merhameti birlikte en iyi şekilde işletecek olan da O’dur. Bu nedenle “Sana Ne” deme küstahlığında bulunuyorum. Bizler, İsa Mesih’teki ayrıcalıklarımıza şükrederek O’nun arından gitmeye bakalım.
Bir hikaye ile bitireyim. Bir kaç yıl önce, çocuk mahkemelerinde yargıçlık yapan, İnanlı olmayan bir yabancı ile tanıştım. Sohbet ederken “sürekli çocukları yargılamak zorunda kalmak çok yıpratıcı olsa gerek” gibi bir şey söyledim. Yargıç şöyle yanıt verdi: “Evet yıpratıcı zira üzücü. Karşınızda hırsızlık yaparken yakalanan 13 yaşında bir çocuk duruyor; kaç kez karşınıza çıktı ve ceza vermek zorundasınız zira suç üstü yakalandı, suçu kesin. Ama önünüzdeki dosyada bu çocuğun 8 yaşlarında annesinin yeni erkek arkadaşı onu evde istemediği için tek başına sokaklara atıldığı yazılı.”
Burada suçlu kim? Buyurun siz karar verin! Hem adaleti hem merhameti işletin! Hele bir de bu ‘sonsuzluk’ ile ilgili bir karar ise.
‘Kim Kurtulur’ sorusuna yanıtları ve kararları Tanrı’ya bırakmakta umarım hemfikirsinizdir.